Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8110 Esas 2012/8461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8110
Karar No: 2012/8461
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8110 Esas 2012/8461 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/8110 E.  ,  2012/8461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... İCRA MAHKEMESİ

    Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ... ile ilgili olarak müşteki vekilinin talebinin düşmesine ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Her ne kadar mahkemenin karar başlığında ve yapılan tüm duruşmalarda başlığın İcra Hukuk Mahkemesi olarak yazıldığı anlaşılmakta ise de, 22.01.2009 tarihli celsede davaya Ceza Mahkemesi sıfatı ile bakıldığının belirtilmesi, 16.04.2009 tarihli celsede yargılamaya İcra Ceza Mahkemesi sıfatı ile devam edileceğine karar verilmesi,19.11.2009 tarihli celsede parentez içinde “UYAP sisteminin izin vermemesi nedeni ile davaya bu şekilde devam edilmiş olup dosyaya İcra Ceza sıfatı ile bakılmaktadır” ibaresinin yazıldığı dikkate alındığında, tebliğnamedeki bu yönlü kararın bozulması istemine iştirak edilmemiştir.
    1- Tazminat talebine yönelik olarak hükmün temyiz incelemesi sonunda;
    İİK"nun 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat davası haksız fiil tazminatı olup, genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 60/1. maddesine göre de bu davanın zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılması zorunluluğuna rağmen, 07.08.2006 tarihli itirazı, icra takip dosyasında 04.09.2006 tarihinde işlem yapmak suretiyle öğrendiği halde, bir yıllık süre geçtikten sonra 16.12.2008 havale tarihli dilekçe ile dava açtığının anlaşılması nedeniyle davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığının kabulünün gerekmesi karşısında sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA,
    2- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik olarak kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;
    Şikayetin dayanağı olan ... İcra Müdürlüğünün 2006/170 esas sayılı dosyasında sanığın kendisine tebliğ edilen ve İİK"nun 89/1. maddesine göre çıkarılan birinci haciz ihbarnamesine, takip borçlusu olan ..."e herhangi bir borcu olmadığından bahisle 07.08.2006 tarihinde itiraz etmesine karşın müşteki vekilinin, İİK"nun 347. maddesinde düzenlenen her halde bir yıllık süre geçtikten sonra 15.12.2008 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla en son 25.02.2010 tarihli duruşmada müşteki vekilinin mazeretinin reddi ile şikayetçi vekilinin talebinin düşmesine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından "şikayetçi vekilinin ..."nin cezalandırılmasına dair talebinin dava takip edilmediğinden düşmesine” kısmı çıkarılarak yerine "Sanık tarafından 07.08.2006 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen, İİK"nun 347. maddesinde belirtilen her halde bir yıllık süre geçtikten sonra, 15.12.2008 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine" ifadesi yazılmak suretiyle, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi ile yürürlükte bulunan CMUK"nun 322. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş