20. Hukuk Dairesi 2012/276 E. , 2012/5066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 112 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği tarla olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ağaçlarının sahibi ... oğlu ... olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kadastro çalışmalarında 112 ada 3 parselden yol bırakıldığını ve bu durumun taşınmaz bütünlüğünü bozduğunu açıklayarak, tespitin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 112 ada 3 parsel sayılı taşınmazın doğusunda bulunan 04/05/2011 tarihli bilirkişi raporunda ve krokisinde mavi renkle gösterilen 328.73 m2 yüzölçümündeki yolun iptali ile 112 ada 3 parsele ilave edilerek beyanlar hanesinde adı geçen kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ağaçlarının sahibi Mehmet oğlu ..."dir şeklinde düzeltilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Temyize konu dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği, paftasında yol olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde kadastro mahkemesinin hangi davalara bakmakla görevli olduğu açıklanmıştır. Kadastro mahkemesi 10. maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11. maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, kadastro mahkemelerinde dava açıldıktan sonra tespitten önceki haklara dayanarak asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceleyerek karara bağlar. Tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan davaların kadastro mahkemesinde çözümlenmesi olanaksızdır. Bu nitelikteki davaların genel mahkemelerde çözümlenmesi gereklidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin değinilen yön gözetilmeksizin esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.