

Esas No: 2012/6895
Karar No: 2012/9479
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6895 Esas 2012/9479 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sırasında davalı taraf 26.01.2012 tarihli dilekçe ile reddi hâkim yoluna başvurmuş, Hâkim ... tarafından çekilme görüşü bildirilmiştir.
Talebi inceleyen merci tarafından verilen reddi hâkim talebinin REDDİNE ve reddi hâkim talebinde bulunan tarafın 500.-TL idarî para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler işin esası yönünden temyiz sebebi olup, H.Y.Y.’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa mad. 9). Hâkimler görevlerinde bağımsızlardır. Anayasa, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hâkimler önüne gelen uyuşmazlıkları yasal çerçevesinde çözmek zorundadırlar. Bu işlemi yaparken hâkim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Hâkim, tarafların geçerli ve yasal delillere dayanmayan soyut iddiaları karşısında başkalarına ve kendisine yabancı kalarak, hukukun ne dediğini söyleme yetkisini kullanıp, yargılama işlemi ile yargı kararlarının kişisel görüş, inanç ve duyguların aracı olamayacağını, yansız ve yasalardan aldığı güçle davanın taraflarına inandırmalıdır. Maddi delillerle desteklenmeyen soyut iddialar dayanak gösterilerek hâkimlerin davadan çekinmeleri adaletin gecikmesine ve tâbi hâkim ilkesinin zedelenmesine yol açacağından kabul edilemeyeceği gibi yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.Y.’nin 36/1-d maddesinde belirtilen “Davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabii hâkim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.Y.’nin 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usul ve yasalara uygun görüldüğünden merci kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.
