(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/7757 E. , 2012/10510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... köyü 152 ada 5 parsel sayılı 15203,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE ve dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının davalı yararına oluştuğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın eğimi ziraat bilirkişi tarafından %5-10, orman bilirkişi tarafından %10-15 olarak belirtilmiş, komşu 152 ada 1, 2 ve 4 sayılı parseller hükmen orman olarak tescil edilmelerine karşı dava dosyaları ve varsa dayanağı belgeler getirtilerek çekişmeli taşınmazı ne gösterdikleri belirlenmemiş, orman bilirkişileri tarafından hava fotoğrafında orman olarak göründüğünü, memleket haritasında ise açık renkli alanda olduğunu hükme esas alınan raporlarında belirtmelerine rağmen memleket haritasında boyama hatası olup olmadığı hususu değerlendirilmediği gibi mahkemece de araştırılmamış, dava konusu taşınmaz ve geniş çevresinin 6831 sayılı Yasanın 17/2 maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı irdelenmemiştir. Çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece, komşu parsel ve dayanakları ile davalı veya hükmen oluşmuş ise dava dosyaları (taşınmazın sınırında bulunan yol, dere gibi tescil harici bırakılan alanlardan sonra gelen taşınmazlara ilişkin kadastro tesbit tutanakları dahil), eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu
saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dava konusu taşınmazın gerçek eğimi klizimetre ile hesaplanmalı; en eski tarihli hava fotoğrafı ile bu hava fotoğrafının yorumlanması ile üretilen memleket haritası arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı, varsa boyamı hatası olup olmadığı değerlendirilmeli; kadastro paftasında çekişmeli taşınmazın kuzeyinde gösterilen yolun eski tarihli memleket haritalarında bulunmadığı gözönünde bulundurularak dava konusu parsel ve çevresinin 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirimeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere göre, davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24/09/2012 günü oybirliği ile karar verildi.