13. Hukuk Dairesi 2013/19472 E. , 2013/29177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı,davalı ile yapılan sözleşme ile dava konusu taşınmazı 130.000 TL bedelle satın aldığını,sözleşmenin imzalanması sırasında 28.000 TL peşin ödeme yaptığını,sonrasında dosyaya sunulan belgelere konu toplam 64.000 TL ile 07.08.2010 tarihli belgeye konu kredi borcunun kapatılmasına dönük bedelinde içinde yeraldığı 64.000 TL daha ödediğini,toplam ödemesinin 156.000 TL olduğunu belirterek; sözleşme bedeline göre fazla ödeme olarak yaptığı 26.000 TL"nin 07.08.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflar, satış sözleşmesi davacı ile yapılmış ise de, taşınmazın tapuda davacının eşi Zekiye adına tescil edildiğini,fazla bir ödeme varsa bunu tapu adına tescil edilen kişinin talep edebileceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,davacı ile davalı taraf arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesine göre davacının yaptığı fazla ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Davacı,davalı taraf ile
yapılan satış sözleşmesine göre taşınmazın satış bedelinin 130.000 TL olarak kararlaştırıldığını ancak toplam ödemenin 156.000 TL olduğunu ileri sürerek sözleşmede belirlenen miktardan fazla yapılan ödemenin geri iadesini talep etmiş,davalı savunmasında taşınmazın satış bedelinin 156.000 TL olarak belirlendiğini,bu artırılan 26.000 TL için davacının oğlunun bono verdiğini savunmuştur. Dava konusu taşınmazın satışına ilişkin olarak davacı ile davalı taraf arasında 24.10.2008 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı,bu sözleşmeye göre davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme belgelerine göre davacının davalı tarafa ödemeler yaptığı, bu ödemelere konu belgelerde davalı tarafın imzasının bulunduğu,mahkemece davalı tarafın itirazına konu 07.08.2010 tarihli ödeme belgesi üzerinde yapılan incelemede belgedeki imzanın davalı tarafa ait olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu taşınmazın satışına ilişkin davacı ile yapılan satış sözleşmesine bağlı olarak davacı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı,davalının yapılan bu ödemelere itirazı olmadığı gibi taşınmazın tapusunun davacının eşi adına tapuda tescilini sağladığı hususu gözetildiğinde,davacının tapu devri yapılmakla geçerli hale gelen harici sözleşmeye dayalı olarak aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece davanın esasına girilerek uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekirken, yanlış gerekçeyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.