

Esas No: 2013/20381
Karar No: 2013/29433
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20381 Esas 2013/29433 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının çocuğunun işlettikleri hastanede tedavi gördüğünü ancak tedaviye ilişkin fatura bedelinin ödenmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK"nın 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış;
297. maddesinin son fıkrası ile "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, gerekçede , alacak likit olduğundan % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği açıklanmış ise de hüküm fıkrasın da bu hususa yer verilmemesi, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, HMK" nun 297/son madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın bozulmasına, 2. Bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
