

Esas No: 2011/11922
Karar No: 2012/818
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/11922 Esas 2012/818 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya dedektör alması için 9.000 TL gönderdiğini ancak dedektör teslim edilmediği gibi paranında iade edilmediğini belirterek 9.000 TL"nin davalıdan faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak, davacı ile birlikte ortak mermer ocağı işletmek üzere anlaştıklarını,bu anlaşmaya göre kendisinin bilgi ve emeği ile katkı vereceği ve davacıyı temsil edeceğinin kararlaştırıldığını,bu kapsamda eylül 2005 tarihinde dava konusu dedektörü satın aldığını,o tarihte davacının vekaletinin olmaması nedeniyle faturaların kendi adına düzenlendiğini aldığı malzemeleri diğer ortak ..."a teslim ettiğini,yaptığı harcamalara ilişkin masraflarının davacı tarafından karşılanmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki ortaklığın 01.11.2005 tarihinde kurulduğu ve B.K. 126. maddesine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dedektör alması için davalıya verdiği bedelin iadesini talep etmiş, davalı savunmasında davacının talebine konu dedektörü aralarındaki adi ortaklık sözleşmesi kapsamında satın alarak dava dışı ortağa ait mermer ocağına teslim ettiğini savunarak 01.11.2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesine dayanmıştır.
Ticari olsun/olmasın bir şirket akdine dayanan ve ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasında açılmış bulunan bütün davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır (BK. m. 126/4). Sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar (BK. m. 128).BK.nun 101. maddesince, borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da sözedilemez. Adi ortaklıkta, ortaklığın son bulduğu tarihte davacının alacağını isteme hakkı, (ifa zamanı) doğar ve borç muaccel hale gelir ve bu tarihten itibaren zamanaşımı başlar. Somut uyuşmazlık itibariyle taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiye edildiği iddia ve bu konuda bir delil sunulmadığına göre, dava zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığının kabulü gerekir. Bu durumda dava konusu alacak adi ortaklık kapsamında yapılan bir işe ilişkin olmakla,bu alacağın adi ortaklığın mal varlığına dahil edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tasfiyesi gerekir.Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı ..."da kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır. Öyle olunca mahkemece 01.11.2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesinde ortak olarak yer alan dava dışı ortak ..." da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
