Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/20239 Esas 2012/1037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/20239
Karar No: 2012/1037

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/20239 Esas 2012/1037 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2011/20239 E.  ,  2012/1037 K.

    "İçtihat Metni"



    1-... 2-... 3-... vekili avukat ... ile 1-... 2-... 3-....vekili avkuat ... aralarındaki dava hakkında Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.4.2009 gün ve 540-169 sayılı hükmün Dairemizin 7.3.2011 tarih ve 17135-3402 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    K A R A R
    Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440. Maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan her iki tarafın karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı kanunun 442 maddesi hükmünce 203.00 (ikiyüzüç) Lira para cezası ile aşağıda dökümü yazılı 5.70 TL. kalan harcın her iki tarafa yükletilmesine, 25.1.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    (Muhalif)




    MUHALEFET ŞERHİ
    Davacı, davalılara karşı Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/123 esas sayılı dava dosyası ile toplam 139.774,74 YTL alacak davası açtığını, davayı kazandığını, ancak anılan dava dosyasında faiz isteminde bulunmadığını ileri sürerek 26.318 YTL işlemiş faiz alacağını tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    2011/20239 2012/1037
    Davalılar, taraflar arasında görülen ilk davada davacının verdiği ıslah dilekçesinde faiz isteminde bulunduğunu artık bu davada yeniden faiz isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce bozulmuş, bu kez davalılar karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
    Davacı, davalılara karşı Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/123 esas sayılı dava dosyasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 10.000 YTL"nın tahsilini istemiş; dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamıştır. Ancak anılan mahkemeye daha sonradan verdiği ıslah dilekçesinde gerek dava dilekçesinde talep ettiği 10.000 YTL yönünden ve gerekse sonradan bilirkişilerin belirlediği 129.807,74 YTL alacak yönünden davasını ıslah etmek suretiyle toplam 139.807,69 YTL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; mahkemece de gerek dava dilekçesinde gösterilen miktar yönünden ve gerekse ıslah edilen bedel yönünden davacının davası kabul edilmiş olmasına rağmen faiz konusunda olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş davacının anılan dosyayı faiz yönünden temyiz etmemesi üzerinede hüküm bu haliyle kesinleşmiştir. Mahkemenin davacının faiz talebi yönünden hüküm kurmamış olması, bu yöndeki talebini reddettiği anlamındadır. Şayet davacı hükmü bu yönüyle temyiz etmiş olsaydı Yargıtayca bu talebi ilk açılan dava dosyasında değerlendirilecek, gerekirse mahkeme hükmü bu yönüyle bozulacak yada düzeltilerek onanacaktı. O dosyada davacı bu hakkını kullanmadığına ve mahkeme kararı bu hali ile kesinleştiğine göre kesinleşen bu hüküm karşısında davacının yeni bir dava açarak yeniden faiz isteminde bulunamayacağı, o nedenle davanın tümden reddi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun davalıların karar düzeltme talebinin reddine dair görüşüne katılamıyorum.




    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş