

Esas No: 2011/4238
Karar No: 2012/1068
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/4238 Esas 2012/1068 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile kardeş olduklarını beyan ederek, davalının annelerinden kalan taşınmazda ki hissesini kendisine 15.000,00 TL bedelle sattığını, sonrada taşınmaz değer kazanınca bu satıştan vazgeçerek, taşınmazın tapu da davacı adına tescili için vekil olarak tayin ettiği dava dışı ...’ i azlettiğini, kendisinin davalıya bu hisse karşılığı 7.000,00 TL’i elden geriye kalan 8.000,00 TL’i de davalının kredi borcunu kapatmak suretiyle davalıya ödediğini, ödediğinin iadesi için icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya hissesini satmadığını, davacının ödediği kredi borcunun bizzat davacı tarafından kullanıldığını ve bu sebeple davacının birlikte çekilen kredinin kendisine düşen payını ödediğini, davacının kendisine elden para vermediğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı ile kardeş olduklarını beyan ederek, davalının annelerinden kalan taşınmazda ki hissesini kendisine 15.000,00 TL bedelle sattığını, sonrada taşınmaz değer kazanınca bu satıştan vazgeçerek, taşınmazın tapu da davacı adına tescili için vekil olarak tayin ettiği dava dışı ...’ i azlettiğini, taşınmaz için ödediği bedelin iadesi için icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptalini talep etmiş, davalı hissesini davacıya satmadığını, davacının ödemeye ilişkin beyanlarını kabul etmeyerek, davanın reddini talep etmiştir. Türk Medeni Kanununun 6. Maddesine göre davacı ödediği bedel karşılığı davalıdan sözkonusu taşınmazdaki hissesini satın aldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davacının, davalının çektiği kredinin 5.000,00 TL lik kısmını kendi ihtiyacı için kullandığı tanık beyanları ilede sabit görülmüş, elden verdiğini iddia ettiği bedele ilişkin de yazılı delil sunamamış, tanıkların hiçbiri davacının sözkonusu bedeli davalıya elden verdiğine şahit olmamıştır. Ne var ki, davacı delil listesinde yemin deliline de dayandığından, mahkemece; davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hizmetlerimiz
Kurumsal
