Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3013 Esas 2010/5893 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3013
Karar No: 2010/5893
Karar Tarihi: 06.12.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3013 Esas 2010/5893 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/3013 E.  ,  2010/5893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile ..., Hazine ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.03.2010 gün ve 135/15 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, kadastroda adına tespit ve tescil edilen 196 ada 2 sayılı parselin tamamının 410 m2 olması gerektiği halde, 265 m2 olarak tespit ve tescil edildiğini, yapılacak keşifte tespit edilecek eksikliğin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... Başkanlığına yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Davalı ..., eksik yazılan taşınmaz miktarı kendi taşınmazı içinde kaldığının belirlenmesi halinde bunu kabul edeceğini bildirmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Süleyman Topuz’un rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen ve kadastro çalışmaları sırasında yolda bırakıldığı anlaşılan 117.28 m2 lik taşınmaz yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hükmün kabulüne ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 196 ada 2 sayılı parselin kadastro tespiti 5.12.2005 tarihinde yapılmıştır. Davacı tarafından eldeki dava 18.12.2008 tarihinde açılmıştır. Kural olarak kadastro tespitinin ya da işleminin yapıldığı tarihten itibaren kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespitten sonraki zilyetliğe ekleme olanağı bulunmamaktadır. Kadastro işleminin yapıldığı tarihten itibaren 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, kadastro çalışmaları yapıldığı sırada davacı tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. fıkrası gereğince herhangi bir uyuşmazlık çıkartılmamış ve makul sayılabilecek kısa bir süre içinde herhangi bir davada açılmamıştır. 196 ada 2 sayılı parsel 5.12.2005 tarihinde tespit edildiğine göre, bitişikte bulunan ve krokide A harfiyle gösterilen 117.28 m2"lik yerin aynı tarihte paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir. Dava konusu taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 5.12.2005 tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar üç yılı aşkın bir süre geçmiştir. Bu sürenin makul süre sayılması olanaklı değildir.
    Şu halde, taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 5.12.2005 tarihinden davanın açıldığı 12.8.2008 tarihine kadar 20 yıllık kazanmayı sağlayan süre henüz dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş