15. Hukuk Dairesi 2012/1844 E. , 2012/6491 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İcra İflas Kanunu"nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptâli istemine ilişkindir. Davalılar reddini savunmuş, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasında yüksek kükürt içeren petrokoklarda kükürt giderim projesi yapımı konusunda sözleşmenin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, projelerin sözleşmeye ve tekniğine uygun yapılıp yapılmadığı konusundadır. Mahkemece yaptırılan uzman bilirkişi incelemesinde, davalılar tarafından hazırlanan raporların proje ön çalışması olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davalılar tarafından sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır. Takip talepnamesinde iş bedeli karşılığı yapılan ödemenin işlemiş faiziyle istirdadı istenilmiş; itiraz üzerine açılan eldeki bu davanın yargılaması aşamasında işlemiş faiz talebinden vazgeçilmiş, mahkemece asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. İtirazın iptâli davalarında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %40"ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir. Mahkemece borçlunun asıl alacağının %40"ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş ise de; az yukarıda değinildiği üzere iş bedelinin istirdadında alacaklının haklı olup olmadığı, yapılan yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucu anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla davacının ödenen bedeli istemekte haklı olup olmadığı yargılamayı gerektirmiştir. O halde borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Bu nedenle kararın bozulması gerekir ise de, düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden, hükmün HMK"nın geçici 3. madde yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine; 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 2. bendinin tümüyle karar metninden çıkarılmasına, yerine “Davacının icra inkâr tazminatı isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine” yazılmasına ve hükmün değişik bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 17.10.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava İcra İflas Kanunu"nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; takip borçlusu davalının icra takibine vâki itirazının iptâli istemine ilişkindir. İtirazın iptâli davasında, takip alacaklısı yararına mahkemece, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için İİK"nın 67. maddesinde öngörülen tüm koşulların birlikte gerçekleşmesi ve bu kapsamda davası kabul edilen alacağın takip borçlusu tarafından belirlenebilir, yani likid olması zorunludur. Somut olayda yasal koşullar gerçekleşmiş bulunduğundan, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olması doğrudur. Bu sebeple sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.