15. Hukuk Dairesi 2012/542 E. , 2012/2773 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının cevap dilekçesi içeriği ve dosya kapsamına göre taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu sabitttir. Ancak yazılı sözleşme bulunmadığı gibi bedel konusunda mutabakat da bulunmamaktadır. Türk Ticaret Kanunu"nun 23/II. maddesinde 8 gün içerisinde itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin kesinleşeceği hükmü mevcut ise de, davalı tarafça faturanın tebliğ edilmediği savunulmuştur. Sunulan faturanın gönderilmesine ilişkin ... belgesinde 06.06.2009 tarihinde ... imzasına tebliğ edildiği belirlenmiştir. ... yazı cevabı ve zabıta tahkikatına göre davalının bu isimde çalışanı bulunmadığı gibi yetkilisi de olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı şirket temsilcisi ..."ın imzasıyla ..."ın imzalarının aynı olması nedeniyle faturanın tebliğ edildiği sonucuna varılmıştır. Davacı yanca bu konuda iddia ileri sürülmediği gibi imza incelemesi de yaptırılmakszın tebliğ belgesindeki imzanın şirket yetkilisine ait oluduğunun kabulü isabetli olmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, faturanın usulüne uygun biçimde tebliğ edildiğini kanıtlayamadığından içeriğinin kesinleştiğinden söz etmek mümkün değildir. Ayrıca davalı tarafça akaryakıt satışından dolayı davacıdan alacaklı olduğu ve icra takipleri yapıldığı ileri sürülerek takas def"inde bulunulmuştur. Davalının akaryakıt bedeli ile ilgili yaptığı icra takiplerine itiraz edilmiş olsa dahi varlığı iddia edilen alacağın ihtilaflı olması takas ileri sürülmesine engel teşkil etmemesine rağmen bu konuda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
3-Bu durumda mahkemece öncelikle mahallinde teknik bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp BK"nın 366. maddesi hükmünce işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre davacının hak ettiği iş bedeli konusunda rapor alınıp, davalnın takas def"i ileri sürdüğü icra takip dosyalarına konu olan alacakları ile ilgili itirazın iptali ya da alacak davası açılıp açılmadığı araştırılıp, açılmışsa sonucunun beklenerek, açılmamış ise BK"nın 118/II. maddesi alacağın münazaalı olması takas dermeyan edilmesinin engel teşkil etmeyeceğinden bu davada genel hükümlere göre varlığı araştırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi ve bu halde alacağın varlığı ile miktarı yargılama sonucu belirleneceği ve likid bir alacaktan söz edilemeyeceğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.