15. Hukuk Dairesi 2011/3155 E. , 2012/4634 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; icra takibine takip borçlusu davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
... 11. İcra Müdürlüğünün 2008/8774 takip sayılı dosyası kapsamından; davacı şirket tarafından takip borçluları ... ile...haklarında adi takip yoluyla başlatılan icra takibinde, 48.841,00 TL asıl alacak ile 7.716,68 TL işlemiş temerrüt faizinin tahsilinin istendiği; ... tarafından yapılan süresindeki itiraz sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; 48.841,00 TL tutarındaki asıl alacağa ..."ın itirazının iptali istemiyle açılan davanın da süresinde açıldığı tespit olunmuştur.
Davacı şirket ile davalı ... arasında 09.10.2006 tarihli adi yazılı sözleşme yapılmıştır. Davacı şirket yüklenici; davalı ise iş sahibidir. Sözleşme ile sözleşmede gösterilen üç adet dairedeki işlerin yapımını, 34.500,00 TL götürü bedelle davacı şirket yüklenmiştir. Davacı yüklenici sözleşme konusu işlerden ötürü 75.416,00 TL iş bedelini hakettiğini ileri sürdüğü gibi sözleşme dışı yaptığı işlerin bedelinin de 5.881,00 TL olduğunu açıklamıştır.
Sözleşme dışı işlerin bedeli, sözleşme hükümleri uygulanarak belirlenemez. Bu nitelikteki işlerin bedeli, Borçlar Kanununun 410 ve izleyen maddeleri hükümleri gereğince ve “haksız iktisap kuralları” uyarınca işlerin yapıldığı zamandaki serbest piyasa fiyatlarına göre işleri bilen uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla ve gerektiğinde keşif yapılmak suretiyle yaptırılacak inceleme sonucu mahkemece belirlenir. Somut olayda, hükme dayanak alınan 18.10.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, sözleşme dışı işlerin bedelinin serbest piyasa fiyatlarına göre hesaplandığı açıklanmış ise de, işlerin yapıldığı
zamandaki serbest piyasa fiyatları gözetilmediğinden sözleşme dışı iş bedeli yasal yöntemine uygun şekilde hesaplanmamıştır. Diğer yandan, az yukarıda açıklandığı üzere; sözleşme konusu iş üç adet daireye ilişkin olduğu halde, davacının iddiası doğrultusunda sözleşme dışı olduğu savunulan diğer üç daire işleri için de sözleşme fiyatları uygulanarak iş bedeli hesaplanmıştır. Bu sebeplerle, bilirkişi raporu, hüküm vermek için yeterli değildir.
Dava, dilekçesindeki açıklamalar ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar karşılaştırıldığında; mahkemece, HUMK" nun 74. maddesi hükmüne aykırı olarak talepten fazlaya hükmedildiği de ortaya çıkmaktadır.
İİK"nun 67. maddesi hükmü gereğince, davası kabul edilen asıl alacağın %40"ı oranında takip alacaklısı davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için anılan yasa hükmünde öngörülen tüm koşulların birlikte gerçekleşmesi ve bu kapsamda alacağın takip borçlusu davalı tarafından belirlenebilir yani “likid" olması zorunludur. Somut olayda, davası kabul edilen alacak miktarı, bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmiş olduğuna göre likid değildir. Bu yasal nedenle, mahkemece davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması da kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi ya da kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapmak suretiyle yapıldığı davacı tarafça kanıtlanan sözleşme konusu işlerin bedelinin sözleşme fiyatlarına göre; sözleşme dışı işlerin bedelinin ise yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun şekilde hesaplattırılması ve davalı yanca kanıtlanan ödemelerin de mahsubunun yapılması ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, varılacak sonuca göre davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmeksizin uyuşmazlığın çözümlenmesinden ibaret olmalıdır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında davalı vekille temsil olunmadığından yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.