15. Hukuk Dairesi 2011/6325 E. , 2012/6006 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası sayılı hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili ...geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Mahkemece akdî ilişkinin varlığı kanıtlanamadığından davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı, davalı ile aralarında yaptıkları inşaat yapımına ilişkin anlaşma uyarınca 2002 yılında inşaat yaparak davalıya teslim ettiğini ileri sürerek iş bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasında işin yapımına ilişkin yazılı bir sözleşme yoktur. Davalı davaya verdiği cevabında, davacıya herhangi bir iş yaptırmadığını ileri sürerek akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Davalı akdî ilişkinin varlığını inkâr ettiğinden davacının akdî ilişkinin varlığını yöntemince kanıtlaması gerekir. Akdî ilişkinin varlığı dava değeri de gözönüne alındığında ancak yazılı belge ile ispat edilebilir (HMK m. 200). Tanık dinlenebilmesi ancak davalının açık muvafakatına bağlıdır (HMK m. 200/2). Davacı akdî ilişkiyi yazılı belge ile kanıtlayamamış, davalı da tanık dinlenmesine muvafakat etmemiştir. Ne varki, davacı dava dilekçesinin deliller bölümünde “her türlü kanıt” demek suretiyle yemin deliline de dayandığından mahkemece davacıya akdî ilişkinin varlığı konusunda davalıya yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, davacı Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden yararına duruşma vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 04.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.