Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/2635 Esas 2013/4469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2635
Karar No: 2013/4469
Karar Tarihi: 09.07.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/2635 Esas 2013/4469 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar karşılığı maddi tazminat, kâr kaybı ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kâr kaybı isteminin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Kararda, sözleşmenin fesih nedeni olan durumun kesinleştiği ve iş sahibinin sözleşmeyi feshinde haksız olduğu belirtilmiştir. Ancak, müspet ve menfi zarar ile kâr kaybının varlığı ile miktarının yasal delillerle kanıtlanamadığı ifade edilmiştir. Mahkemece verilen kararın bilirkişi raporlarına dayandırıldığı ancak raporların yasal hükümlere uygun ve denetime elverişli biçimde yapılmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının talep ettiği maddi tazminat kalemleri için ne miktar talepte bulunduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilmiştir. Sözleşmenin feshedildiği tarihten kalan imalât-iş bedeli miktarı hesaplatılması ve yapılmaması nedeniyle edinilen tasarruf, yüklenicinin başka bir iş nedeniyle kazandığı ya da kazanmaktan kasten kaçındığı gelirlerin hesaplatılması istenmiştir. Sonuç olarak, tarafların diğer temyiz itirazları reddedilmiş,
15. Hukuk Dairesi         2013/2635 E.  ,  2013/4469 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar karşılığı maddi tazminat, kâr kaybı ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kâr kaybı isteminin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dosya kapsamından davacının davalıyla yaptığı sözleşme ile davalı üniversiteye ait ...A, B, E, G bloklarının inşaatlarının yapımını üstlendiği, bunlardan E ve G blok inşaatlarının tamamlandığı, A ve B blok inşaatlarından davalının vazgeçtiği ve sözleşmeyi 28.09.2006 tarihinde feshettiği anlaşılmaktadır. H blok inşaatı da davacı tarafından yapılmış olduğundan mahkemece bu inşaatın da sözleşmeye dahil olduğunun kabulü isabetlidir. Taraflar arasında görülüp Dairemizin 11.10.2010 gün 2010/4454 Esas, 2010/5129 Karar sayılı ilâmıyla onanıp, tashihi karar yoluna gidilmeksizin kesinleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/447 Esas 2010/140 Karar sayılı ilâmında kabul edilen vakıalar eldeki dava için de kesin delil niteliğinde olduğundan, davalı iş sahibinin sözleşmeyi fesihte haksız olduğu vakıası da kesinleşmiştir. Davacı tarafça müspet ve menfi zararla ilgili tazminat talebinde bulunulmuş olmakla birlikte bunların varlığı ile miktarı yasal delillerle kanıtlanamamıştır.
    Davacı tarafça kâr kaybı isteminde de bulunulmuş olup, mahkemece bu talebin kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç hükme esas aldığını bildirdiği bilirkişi raporundaki miktarla uyumlu olmadığı gibi, kabul dayanağı yeterince gösterilememiştir. Yine hükme esas alındığı bildirilen bilirkişi kurulu raporunda kâr kaybı hesabı sözleşme, fesih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi hükmüne uygun ve denetime elverişli biçimde yapılmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, talep edilen 10.000,00 TL maddi tazminat talebi içinde olumlu ve olumsuz zarar ile kâr kaybı kalemleri de bulunduğundan, öncelikle davacı vekiline bu alacak kalemlerinden herbiri için ne miktar talepte bulunduğu açıklattırılmalıdır. Bundan sonra, hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sözleşmenin feshedildiği 28.09.2006 tarihi itibariyle kalan imalât-iş bedeli miktarı hesaplattırılıp bundan kalan bölümün yapılmaması nedeniyle edinilen tasarruf, yüklenicinin başka bir iş nedeniyle kazandığı ya da kazanmaktan kasten kaçındığı gelirlerin 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 325. maddesine göre gerekçeli ve denetime elverişli olarak hesaplattırılıp mahsubu yapılarak, davacının kâr kaybı ile istediği miktar da gözönünde tutularak bu kalem alacakla ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı miktarda kâr kaybına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 990,00’ar TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş