15. Ceza Dairesi 2017/27633 E. , 2020/10062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 158/2, 62/1, 52/2-4, 53/1, 58/6 maddeleri gereği ayrı ayrı mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların kendilerini Başbakan yardımcısı .... ile İçişleri Bakanı ....""nın danışmanı olarak tanıtıp işe yerleştireceklerini vaat ederek katılandan sabıka kaydı, ikametgah belgesi, kimlik fotokopisi, öğrenci belgesi, fotoğraf ve ayrıca masraflar için 5.000 TL para istedikleri, katılanın sanıklara inanarak istenilen belgelerle birlikte 5.000 TL verdiği, sonrasında katılanın sanıklara ulaşamadığı, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanıkların savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, teşhis tutanakları ile tüm dosya kapsamından sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık ...’un tekerrüre esas alınan Aydın 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/7 Esas-2008/78 Karar sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve sanık ...’un sabıka kaydında daha ağır cezayı içeren Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 1999/1231 Esas-2000/341 Karar sayılı ilamı yerine daha hafif cezaya ilişkin hükümlülüğün esas alınmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların mahkumiyete yeter somut delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 19/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.