15. Ceza Dairesi 2017/27670 E. , 2020/10234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanıkların katılanda büyü olduğunu iddia edip büyüyü bozmak bahanesiyle katılanın evine girdikleri, altınlarını isteyip bohça içine koydukları, katılan ile birlikte taş toplama bahanesi ile evden çıktıkları, katılana topladıkları taşları evde saklaması gerektiğini, camiye gideceklerini söylerek olay yerinden ayrıldıkları, katılanın eve dönüp bohçayı kontrol ettiğinde iki çift burma bilezik ve bir adet altın yüzüğün yerinde olmadığını gördüğünün katılan beyanı, tanık anlatımı, kolluk teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin dini inanç ve duyguları istismar etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, atılı suçtan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde yetersiz gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK."un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.