Bilişim sistemleri - banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması sıretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/27675 Esas 2020/10237 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/27675
Karar No: 2020/10237
Karar Tarihi: 20.10.2020

Bilişim sistemleri - banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması sıretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/27675 Esas 2020/10237 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, boya malzemeleri karşılığında sahte çekler ciro ederek dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiş ve mahkum olmuştur. Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen cezanın dava zamanaşımı süresi geçtiği için bozulmuştur, ancak yeniden yargılama yapılmadan düşürülmüştür. Nitelikli dolandırıcılık suçunda sanığın mahkumiyeti ise kabul edilmiştir. Sanık hakkında verilen para cezasında alt sınırın haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmediği için hükmün düzeltilerek onanması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-f, 204/1, 53/1 ve 52/2 maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2017/27675 E.  ,  2020/10237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bilişim sistemleri, banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması sıretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : TCK’nun 158/1-f , 204/1, 53/1 ve 52/2 maddeleri gereğince gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olan 15/03/2006 tarihi yerine 02/2006 tarihinin yazılmasının mahalince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın almış olduğu boya malzemeleri karşılığında suça konu Vakıfbank İzmit Şubesi’ne ait 15/02/2006 ve 15/03/2006 keşide tarihli, 2300 ve 2620 TL bedelli, 5046624 ve 5046629 seri numaralı külliyen sahte oluşturulmuş çekleri ciro ederek katılan ...’e verdiği, bu suretle sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
    1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
    Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 15/03/2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
    Sanık savunması, katılanların beyanları, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi uygulanırken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçe ile para cezasının alt sınırı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı, bu şekilde alt sınırın haksız menfaatin iki katı olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden adli para cezasına esas alınan birim gün sayısında alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından sırasıyla “500 gün”, "10.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla “ 492 gün”, "9.840 TL"adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş