15. Ceza Dairesi 2017/27537 E. , 2020/10262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-j, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK"nın 204/1, 62, 53 ve 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Duranoğulları Tic. ve Ltd. Şti’nin yetkilisi olan sanığın, alacaklısı Duranoğulları Tic. ve Ltd. Şirketi, borçlusu Güner Isı Şirketi olan 16/01/2010 vadeli 22.500 TL bedelli senedi teminat olarak vererek katılan bankadan kredi aldığı, ancak kredi borcunun ödenmemesi üzerine senet borçlusu şirket hakkında yapılan icra takibi ile alınan bilirkişi raporunda senetteki imzanın senet borçlusu şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği ve takibin durduğunun belirlendiği, bu suretle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında, katılan bankadan suça konu senet haricinde yaklaşık 3.500.000,00TL. kredi kullandığı, krediler karşılığında teminat olarak 4 adet taşınmazın ipotek edildiği ve başkaca senetlerin de verildiği, suça konu senedin borçlu şirketten kömür satışı nedeniyle alındığına yönelik savunmaları karşısında, gerçekliğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, banka ile yazışma yapılarak, suça konu senedin teminatı karşılığında sanığa kullandırılan kredi miktarı ve tarihi, sanığın suça konu bonoyu bankaya ibraz tarihi, çekilen kredi karşılığında suça konu bono haricinde ipotek, senet gibi başkaca teminat gösterilip gösterilmediği, gösterilen diğer teminatların borcu karşılayacak düzeyde olup olmadığı hususlarının sorulup, genel kredi sözleşmesi veya diğer kredi sözleşmelerinin suretleri temin edilerek incelendikten sonra, sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin karar yerinde tartışılması, ayrıca suça konu senetteki sahteciliğin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve yapılan sahtecilikte aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu dikkate alınarak, suça konu senedin mahkeme heyeti tarafından incelenip özellikleri zapta geçirilerek, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.