Dini İnanç ve Duygularının İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/26534 Esas 2020/10440 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/26534
Karar No: 2020/10440
Karar Tarihi: 22.10.2020

Dini İnanç ve Duygularının İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/26534 Esas 2020/10440 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Olayda, sanıklar mağdurun yanına gelerek ona yardım edeceklerini söylemiş, daha sonra mağduru ara sokağa götürüp evindeki kıymetli eşyaları istemişlerdir. Sanıklar, bilezikleri göstererek mağduru 3. katta bulunan bir hoca tarafından okutulması gerektiğine inandırmış ve mağdurun bileziklerini çıkartmasını sağlamışlardır. Mağdur, sanıkların ayrılmasının ardından dolandırıldığını anlamış ve müştekiye teşhis etmiştir. Sanıklar, suçu işlediklerine dair delillerle mahkum edilmiştir.
TCK.nın 158/1.a, 168/1, 62, 52, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Ancak, sanıkların hapis cezalarının adli para cezasına çevrildiği ancak TCK\"nın 58. maddesinin ayrı ayrı uygulanması kanuna aykırı olduğu için, hükümler BOZULMAKLA BERABER yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilebileceği belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2017/26534 E.  ,  2020/10440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dini İnanç ve Duygularının İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK.nın 158/1.a, 168/1, 62, 52, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet

    Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların, olay günü Milas ilçe merkezinde kurulan salı pazarına gelen mağdurun yanına gittikleri ve "teyze oğlunu tanıyoruz, sana yardım edelim" dedikleri, mağduru ara sokağa götürerek "kıymetli eşyan var mı" diye sordukları, mağdurun yanında olmadığını, evde olduğunu söyleyince sanıkların evden getirmesini istedikleri, mağdurun yaşlı olmasından dolayı eve gidip getiremeyeceğini söylediği, sanıkların mağdurun kolundaki bilezikleri gösterip "çıkart bilezikleri, 3. katta hoca var okutup getirelim" dedikleri, mağdurun bilezikleri çıkartıp verdiği, sanıkların ayrıldıkları, bir süre bekleyen mağdurun sanıkların hocanın olduğunu söylediği binanın 3. katına gittiğinde dolandırıldığını anladığı, müştekinin sanıkları teşhis ettiği, zararın soruşturma aşamasında giderildiği, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; sanıklar savunması, müşteki beyanı, teşhis tutanakları, görüntü izleme ve araştırma tutanakları ile dosya kapsamından sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... ve müdafi ve sanık ..."un yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanıklar hakkında TCK"nın 50/1a. maddesi gereğince hükmedilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesine rağmen TCK"nın 58. maddesinin ayrı ayrı uygulanması,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarının "A)8" ve "B)7" bentlerinin çıkartılması suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş