15. Ceza Dairesi 2020/6607 E. , 2020/10597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında;
TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 ve 63. maddeleri gereğince 2’şer kez ayrı ayrı mahkumiyet Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; TCK’nın 157/1, 31/3, 62, 52/2-4, 51 ve 63. maddeleri gereğince erteli mahkumiyet (2 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine lişkin hükümler, sanık ... ve müdafii, sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun telefonda kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtmak suretiyle katılanlar ... ve ...’yı telefonla arayıp, katılan ..."ın kimlik bilgilerinin kopyalandığını, bankada hesap açıldığını, sahte kimlikle kuyumcuların soyulduğunu söyledikleri ve katılanlar aleyhine haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
1)Suça sürüklenen çocuk hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun savunmaları, sanıkların savunmaları, katılanların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı dolandırıcılık eylemlerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, ertelemeye, müvekkilinin suç işleme kastı olmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, suça sürüklenen çocuğun savunmaları, katılanların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçlarının sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve müdafii ile sanık ...’nun sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerden 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.