15. Ceza Dairesi 2020/1512 E. , 2020/10663 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-h, 52/4 ve 53/1. maddeleri gereğince 4 yıl hapis ve 100.150,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2012 tarihli ve 2011/439 esas, 2012/197 sayılı kararının, Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 05/05/2016 tarihli ve 2013/30401 esas, 2016/4419 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesindeki şartları taşımadığından bahisle reddine ilişkin aynı Mahkemenin 11/10/2019 tarihli ve 2011/439 esas, 2012/197 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/11/2019 tarihli ve 2019/973 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/03/2020 gün ve 94660652-105-38-771-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2020 gün ve 2020/36575 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2019 tarihli kararı ile hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinde ileri sürülen hususların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesindeki şartları taşımadığı, yargılamanın yenilenmesini gerektirir yeni bir durum ortaya çıkmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olayla ilgili doğrudan bilgi sahibi olduğu iddia edilen ..."nin tanık sıfatı ile yargılama safahatında beyanına başvurulmamış olması, Melikgazi Tapu Müdürlüğünün 25/12/2007 tarihli ve 26834 yevmiye numaralı resmi senedi ile Kayseri 3. Noterliği"nin 28/12/2007 tarihli ve 32326 ve 32327 yevmiye numaralı vekaletnameleri üzerinde inceleme yapılmaması hususlarının adı geçen hükümlü tarafından yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak yapıldığı, bu dayanakların kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen delil olduğu cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi kapsamında yapılacak yeni değerlendirme sonucunda ortaya çıkacak delillerin sanık lehine kabule değer olabileceği gözetildiğinde, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/11/2019 tarihli ve 2019/973 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müştekilerin sanıktan harici sözleşme ile ev satın aldıkları halde, sanığın evin tapusunu müştekilere vermeyerek, üçüncü bir kişiye verdiği ve ev üzerine banka tarafından konulan ipotek sonrası kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle bankanın mülkiyetine geçen evden müştekilerin tahliye edildiği ve sanığın müştekilere karşı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmiş olup, sanığın ve müdafiinin yargılamanın yenilenmesi talebinde; söz konusu evin tapusunun müştekilerle yapılan harici satış sözleşmesinden evvel 3. kişiye devredildiği ve tapuda aleniyet ilkesi gereği müştekilerin bu durumu bilerek evi satın aldıkları ayrıca evi kredi ihtiyacı için devralıp bu krediyi ödemeyen..."nin dinlenilmediği, tapudaki devir tarihi ve devreden kişiyi gösteren senedin dosyaya yargılama sürecinde getirtilmediği, kaldı ki müştekinin harici sözleşme sonrası sanık adına ve onunla çalışan ... adına satın alma yetkisi içeren vekaletname vermesinin de bu evin tapusunun başkasında olduğunu bildiğini gösterdiğini, bu sebeple bu belgelerin getiritilip incelenmemesi ve tanık olarak evi devralan..."nin dinlenilmemiş olması, ayrıca tapunun ne zaman devredildiği konusunun mahkeme tarafından yanlış yorumlandığı gerekçesiyle kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de; yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı gözetildiğinde; mahkeme ve merci tarafından talepte belirtilen belge ve tanığa dosya kapsamındaki tüm delillere nazaran yeni delil mahiyetinde bakılmadığı ve üstünlük tanınmadığı izah edilmiş, kaldı ki tapu devri bir başka kişi tarafından ve harici sözleşmeden önce yapılmış olsa dahi, sanığın yine başkasına ait olduğunu bildiği daireyi bu durumu gizleyerek ve izah etmeyerek , tapuyu devretme şartlarının ev ve ödemeler tamamen bittikten sonra oluşacağından bahisle müştekilere sattığı ve teminat olarak verdiği senedin aslını da sonradan alarak tapu devrini gerçekleştirmediği, müştekilerin parayı tamamen ödedikleri konusunda en son verilen makbuz içeriği de gözetildiğinde bu konuda bir ihtilaf bulunmadığı hususları dosya kapsamındaki delillere göre bir arada değerlendirildiğinde, sanığın savunmasının oluşa uygun olmaması nedenleriyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğundan Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/11/2019 tarihli ve 2019/973 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.