15. Ceza Dairesi 2020/7568 E. , 2020/10688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yer almadığının anlaşılması karşısında; 06/08/2014 - 11/08/2014 tarihlerinin suç tarihi olarak yazılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün hata olarak görülmüştür.
Sanığın, .... Tur. Tic. A.Ş."de şoför olarak çalıştığı, .... plakalı çekici ile buna bağlı .... plakalı dorseyi kullandığı, 06.08.2014 - 11.08.2014 tarihleri arasında taşıdığı yük karşılığında şirket adına tahsil ettiği 5.953,40 TL ücreti şirkete vermediği, kullanımda olan çekici ve dorsenin anahtarlarını araç üzerinde bırakarak Düzce ilinde terk ettiği, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1-Anayasa"nın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK"un 308/7 maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, "sanık ile katılanın arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte olduğu, Ceza kanunu bağlamında müeyyideye bağlanmış bir eylem bulunmadığı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereğince yasal unsurları oluşmayan müsnet suçtan beraatine dair karar vermek gerektiği ” şeklinde genel ifadeler kullanmak suretiyle gerekçesiz karar verilmesi,
2- Sanığın savunmalarında; ilk teslim ettiği mal karşılığında kesilen 1.425,74 TL"yi araca mazot almak için kullandığını, nakliyeler karşılığında alınan miktarlar ise şirketin hesaplarına geçtiğini belirtmesi, katılanın ise müşterilere teslim edilen yükler karşılığında taşıma bedeli olarak 1.425,74 TL + 1.758 TL + 1.569,66 TL + 1.200 TL ‘nin yetkilisi olduğu şirkete ödemediğini ifade etmesi, sanığın söz konusu bedelleri şirket hesabına intikal ettirip ettirmediğinin araştırılmamış olması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın nakliye bedellerini müşterilerden alıp almadığı, aldı ise miktarının ne olduğunun, bu miktarları şirkete ödeyip ödemediğinin net bir şekilde tespiti ile ilgili belgelerin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanması sonucu gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, sanığın suç tarihi itibariyle katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait uhdesinde para olup olmadığı hususunda rapor alınması, sonucuna göre suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılması, suçun sübutu halinde ise 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.