Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30210 Esas 2020/10742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/30210
Karar No: 2020/10742
Karar Tarihi: 27.10.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30210 Esas 2020/10742 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların emlakçılık yaptığı ve katılanla anlaşarak iki daire satışı için kapora aldıkları, ancak asıl satış gerçekleşmediği ve geriye kalan para iade edilmediği iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandıkları bir davada, sanıkların dolandırıcılık suçundan beraat ettiği ancak resmi belgede sahtecilik suçundan 1 sanığın mahkum edildiği belirtilmektedir. Mahkeme kararı incelenerek, dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili beraat hükmünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla ilgili hükümde eksik inceleme yapıldığı ve bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- TCK'nın 204/1 maddesi: Resmi belgede sahtecilik suçunu düzenlemektedir.
- TCK'nın 62. maddesi: Ceza sorumluluğunu ve ceza yargılamasını düzenlemektedir.
- TCK'nın 53. maddesi: Nitelikli dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir.
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: Bozma kararını düzenlemektedir.
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi: Yürürlük tarihini düzenlemektedir.
15. Ceza Dairesi         2017/30210 E.  ,  2020/10742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
    Sanık ... ve .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; ayrı ayrı beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraati ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."nun mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
    Sanıkların emlakçılık yaptıkları, ....a ait iki adet dairenin satışı konusunda herhangi bir yetkileri bulunmadan katılanla alım satım konusunda katılanla anlaştıkları, katılandan 115.000,00 TL kapora aldıkları, sanık ..."ın .... adına sahte olarak düzenlediği teminat senedini katılana verdiği, dairelerin katılana devrinin yapılmadığı, alınan 115.000,00 TL kaporanın 80.000,00 TL"sinin geri iade edildiği, talep etmesine rağmen kalan miktarın sanıklar tarafından katılana iade edilmediği, hileli hareketlerle haksız menfaat temin edildiği ve resmi belgede sahtecilikte bulunulduğu iddia edilen somut olayda;
    1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
    Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre sanıkların katılanla aralarındaki ilişkinin ev sahibi ....ın da dahil olduğu sözleşmesel ilişki olup hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin kastlarının bulunduğuna yönelik yeterli delil bulunmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sanıkların suç kastının bulunduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
    Suça konu sahte senet aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin mahkeme ve hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu senedin mahkeme tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş