15. Ceza Dairesi 2019/15970 E. , 2020/10946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2017/6-133 esas, 2019/205 karar sayılı 14.03.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere, sanığın talimat mahkemesi aracılığıyla alınan savunmalarında duruşmalardan bağışık tutulma isteğini beyan ettiği görüldüğünden; tebliğnamede belirtilen sanığın talimat mahkemesi aracılığıyla alınan savunmasından önce esas mahkemesi huzurunda beyan vermek isteyip istemediği sorulmadan, 5271 sayılı CMK’nın 196/2. maddesine aykırı şekilde karar verildiği sebepli bozma isteyen düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık tarafından dosyaya örneği sunulan Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nin 05/01/2016 tarihli sağlık kurulu raporunda sanığa şizofreni tanısının konulduğu, yine sanık tarafından sunulan Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 17/12/2014 tarihli raporunda sanık hakkında sınırlı mental kapasite ve anksiyete bozukluğu tanılarının konulduğunun anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E-2015/85 K sayılı iptal kararı ile hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 10. maddesiyle TCK’nın 53/3. fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulama açısından yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 03/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.