15. Ceza Dairesi 2020/9608 E. , 2020/10948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Sanıkların dolandırıcılık suçundan beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."nun katılana aralarında alışverişten dolayı borçlu olduğu, yanında çalışan diğer sanık ... ile birlikte sanık ..."nun alacaklı ...."nin borçlu olduğu, 980 TL meblağlı bonoyu, sanık ..."ın alacaklı olduğu, ...."nun borçlu olduğu 850 TL meblağlı bonoyu, sanık ..."ın alacaklı olduğu, ...."un borçlu olduğu 1000 TL ve 1050 TL bedelli toplam dört adet bonoyu düzenleyerek borcuna karşılık katılana verdiği, senet bedellerinin ödenmemesi üzerine katılan tarafından icra takibi yapıldığı, borçluların adreslerinin bulunamaması üzerine katılanın şikayetçi olduğu, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia olunan somut olayda;
Katılanın suça konu senetleri önceden doğan borç nedeniyle değil, o anki alış veriş nedeniyle aldığını beyan ettiği, sanık ... ve müdafiinin ise katılan ile cari (açık) hesap şeklinde çalıştıklarını, suça konu senetlerin önceden doğan borca karşılık verildiğini beyan edip, bu kapsamda önceye ait bu borç ilişkileri nedeniyle katılanın kendileri aleyhine icra takibinde bulunduğu dosyalar olduğunu ileri sürdükleri, mahkemece bu dosyalar getirtilmesine rağmen ilgili icra takip dosyalarının hangi tarihli senetlere dayandığı, sanığın borca itirazı olup olmadığı gibi hususlar tutanağa geçirilmediği gibi, incelemeye esas olmak üzere dosya arasına örnekleri de alınmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımında, muhasebe konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla tarafların suç tarihi ve öncesine ait defter ve belgeleri ile ayrıca iddiaya konu icra takip dosyaları ve senetler incelettirilip, aralarında cari hesap sözleşmesi olup olmadığı, varsa suça konu senetlerin bu cari hesap sözleşmesine göre önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği, borç miktarının ne kadar olduğu tespit edildikten sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.