Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/5920 Esas 2020/11212 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5920
Karar No: 2020/11212
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/5920 Esas 2020/11212 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonunda, güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli olan kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur. Talepte, savcının yasaya uygun bir soruşturma yapmadığı ve delillerin yeterli olduğu durumlarda kamu davası açması gerektiği belirtilmiştir. Soruşturmanın eksik olması nedeniyle yapılan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Karara göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160., 170/2., 172. ve 173/3. maddeleri incelenmelidir.
15. Ceza Dairesi         2020/5920 E.  ,  2020/11212 K.

    "İçtihat Metni"



    Güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/03/2019 tarihli ve 2017/177332 soruşturma, 2019/28618 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/05/2019 tarihli ve 2019/2182 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/05/2020 gün ve 94660652-105-34-1471-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2020 gün ve 2020/46501 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda, müştekinin torunlarının bakımı ile ilgilenen şüphelinin olay günü ikametinde olduğu sırada aileden kalan antika 4 adet gümüş kase ile 1 adet gümüş fincanı bilgileri dışında aldığını ifade ederek şikayetçi olması üzerine yapılan soruşturma sonucunda, dava açmaya yeter delil ve emarenin bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin “…...’ın eşi olan Neşe Hattat hastaydı, bana son zamanlarda torunlarıma iyi bak diyerek kendisine ait olan 4 adet gümüş kahve fincanını bana hediye olarak verdi. …..o tarihlerde evde hizmetçi olarak çalışan ve aynı odayı paylaştığımız Dilber Yağ’a durumu anlattım, bir tanesini Dilber Yağ’a verdim…” şeklindeki beyan içeriği gereğince Dilber Yağ’ın ve diğer beyanlarda Dilber Yağ"ın bir adet fincanı götürüp konuyu anlattığı belirtilen Canan isimli şahsın tanık olarak beyanlarının alınmasından sonra, diğer tanık beyanları içeriği de gözetilerek sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/05/2019 tarihli ve 2019/2182 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara

    Whatsapp ile görüş